KIBRIS MUTFAĞININ VAZGEÇİLMEZLERİ
PİLAVUNA
Pilavuna, rendelenmiş talar peynirin maya, yumurta ve süt ile yoğrularak hazırlanmasıdır. Bu karışıma daha sonra üzüm de eklenir. Bu karışım, kabarması için bir süre bekletildikten sonra ince açılmış hamurun içine koyulduktan sonra ve ortası açık kalacak şekilde kenarları katlanır. Hamur hazır hale geldikten sonra fırında pişirilir. Pilavuna halen daha köylerde fırınlarda geçmişteki gibi pişirilirken, kentlerde teknoloji yardımı ile daha seri ve hızlı bir üretim süreci yaşamaktadır. Bu özel yiyecek marketlerde de bulunmaktadır.
Pilavuna meyveli kek anlamına gelen “Flaouna”dan gelmekte olup, yerli halkın çok beğenmesi ile birlikte “Pilavuna” adını alır ve günümüze ulaşır.
HELLİM
Hellim geleneksel yiyecek sisteminin bir parçası olarak Kıbrıs yiyeceği olarak bilinmektedir. Hellim, Kıbrıs yemek kültürünün tipik bir örneğidir. Elektriğin olmadığı dönemlerde sütün bir değerlendirilme yöntemi olarak imal edilen Hellim, bugün de Kıbrıs Türk Mutfağının en temel elemanıdır. Hellim, keçi veya koyun sütünden veya bunların karışımından yapılmakta olup günümüzde, geleneksel yöntemle değil, çağdaş yöntemlerle, fabrikalarda ortamlarında ve hijyenik ortamlarında üretilmektedir.
Hellim, meze olarak, çiçek dolmasında, hırsız kebabında, yumurta ile kızartmada, tarhana çorbasında, kavun, karpuz, domatesle, pidede, omlette, ara-sıcaklarda, pirohuda, makarna bullide, hellim böreğinde, kanepelerde, sandaviçlerde, ekmek üzerinde (fırında) kullanılmaktadır.
TÜRK KAHVESİ
Osmanlı dönemi ile birlikte Kıbrıs yaşamına giren Türk Kahvesi, Kıbrıs kültüründe önemli yer işgal eder. Kız istemede, köpüklü kahve yapımının beceri istemesi sebebi ile kahveler, kız istemeye gidildiği zaman istenen kız tarafından pişirilerek sunulmaktadır. Kahvenin köpüklü olması çok önemlidir. Bu gelenek halen devam etmektedir.
Türk kahvesinin sosyal yaşamda vazgeçilmez özelliği devam etmektedir. Hanımlar kahve falı kültürünü devam ettirirken, her yemek sonrasında evde, misafirlikte veya lokantada kahve ikram edilme alışkanlığı süregelmektedir.
Sabah, öğle yada akşam vakitlerinde yemek sonrası, sosyal ortamların en temel ögesidir. Tarihsel süreçte pozisyonunu kaybetmeden günümüze değin devam eden çok önemli bir gelenektir. Kıbrıs’ta geleneksel olarak kahve şöyle hazırlanmaktadir: Kahve ve şeker cezveye konur, ve hemen ardından soğuk su ilave edilir ve çok kısık ateşte sürekli karıştırarak kaymak oluşuncaya kadar pişirilir. Oluşan kaymak veya köpükten az miktarda fincana dökülür ve cezve tekrar ocağa alınır ve kaynama noktasına gelince, fincana biraz daha kahve dökülür ve cezve son kez tekrar ateşe konur ve biraz daha kaynatılır kahve son kez kaynatılmak üzere ocağa konur ve tamamen pişen kahve, fincana dökülür ve sıcak servis edilir.
Türk Kahvesi, arzuya göre dört farklı şekilde pişirilir. Az şekerli, Orta şekerli, Çok şekerli ve Sade kahve
MOLOHIYA:
Molohiya, Kıbrıs’ta ve Mısır’da Nil nehri kıyılarında yetiştirilen yeşil yapraklı bir sebze türüdür. Molohiya genellikle kuzu eti veya tavukla pişirilir. Molohiyanın Mısır’dan Kıbrıs’a getirildiği, ancak pişirme metotları arasında büyük fark olduğu ifade ediliyor. Mısır’da çorba gibi pişirilirken, ülkemizde etli – sebze yemeği olarak hazırlanıyor.
KOLOKAS:
Kolokas, geleneksel yemekler arasında yer almaktadır. Patates familyasından gelen kolokas, kök sebze olarak tanımlanır. Kolokas yemeği de kuzu eti veya tavukla pişirilir. Bu kök sebze, tatlı patates tadındadır. Kolokasın Kıbrıs dışında pek pişirilmediği veya mutfaklara girmediği bilinmektedir. Aslan Yürekli Richard’ın 1191 yılında Limasol’daki Kraliyet düğün menüsünde de kolokas vardı bulunduğu belirtilmektedir. Bu geleneğin Aslan Yürekli Richard’tan beridir devam ettiğini düşünülmektedir.
HERSE:
Herse, gerçek anlamda geleneksel bir Kıbrıs yemeğidir. Özellikle düğünlerde yapılarak davetlilere yedirilen herse nin Kıbrıs’ta en güzelinin Baflılar tarafından yapıldığı düşünülmektedir. Herse, yabancılara anlatılırken, bunun Kıbrıs buğday pilavı olduğu söylenir.
PİROHU:
Hamur kalın bezeler şeklinde açılır açılır ve açılan bezenin yarı bölümüne iç malzemeden küçük miktarlar alınarak sıralanır. Bezenin geriye kalan boş bölümü ile harçlı bölüm örtülür.
Kahve fincanı yardımı ile pirohular porsiyon şeklinde kesilir ve kaynar suya atılıp pişirilir.
Diğer yandan rendelenmiş hellim ve kuru nane harmanlanır ve bu karışım servis tabağına serpiştirilir. Bunun üzerine de kevgir yardımı ile kaynamakta olan pirohular tencereden süzdürülerek çıkarılır ve servis tabağına alınır. Tekrar hellim ve nane karışımı pirohuların üzerine serpiştirilir, arkasından yeniden tencereden alınan pirohular yerleştirilir; bunun üzerine yeniden hellim+nane karışımı serpiştirilir ve servis tabağı doluncaya kadar bu işlem devam eder. En sonunda da yani servisten önce rendelenmiş hellim tereyağında kızartılır ve pirohuların üzerine dökülür. Böylece pirohular servise hazır duruma getirilmiş olur.
ŞEFTALİ KEBABI:
Kıbrıs’a özgü et içeren bir sosis türüdür. Mangal keyfi yapanlar için lezzetli bir kebaptır. Kıbrıs’ı ziyaret eden tüm misafirlerin mutlaka şeftali kebabını tatması lazım.
Bu kebabı ilk defa deneyenler, şeftali gibi kızardığını görünce adını da şeftali kebabı olarak belirlediler. Bazıları ise şeftalinin, Şef Ali diye bilinen birisinin buluşu olduğunu ve buna kendi adını verdiğini, ve ilerleyen zaman içerisinde şef Ali’nin şeftaliye dönüştüğünü iddia ediyorlar, oysa böyle bir hadise yoktur doğru değildir.